Translation glossary: general dictionary

Creator:
Filter
Reset
Showing entries 401-450 of 580
« Prev Next »
 
Offencesuç, kusur, kabahat, yasaya aykırı davranış,saldırı hakaret 
inglês para turco
Offendsuç işlemek, gücendirmek, kırmak 
inglês para turco
On the balconyBalkonda 
inglês para turco
Opponentalehtar, muhalif, rakip 
inglês para turco
Ordinarysıradan, alışılmış ,olağan 
inglês para turco
Ornithologistkuş bilimcisi 
inglês para turco
Orphanöksüz, yetim, öksüz bırakmak 
inglês para turco
Orphanageyetimler yurdu 
inglês para turco
Ostensiblegörünüşte, sözde , gerçek olmayan 
inglês para turco
Overnightgeceletin, gece, aniden , bnir anda 
inglês para turco
Packpaket, bohça , çıkın, paketlemek, paket yapmak, sarmak 
inglês para turco
Pantava, lavabo taşı, elek, elemek, süzmek 
inglês para turco
Parcelpaket, koli, arazi parçası, parsel, takım, sürü 
inglês para turco
Peacefullybarış sever olarak 
inglês para turco
Peararmut 
inglês para turco
Peasantköylü 
inglês para turco
persecutezulum eziyet etm 
inglês para turco
Persecutionzulüm, eziyet 
inglês para turco
Pick upKaldırmak, toplamak, 
inglês para turco
Pickleturşu,turşu suyu, turşusunu kurmak 
inglês para turco
Pinchkıstırmak, sıkıştırmak, çimdiklemek, 
inglês para turco
Pirouettebalede tek ayak üzerinde dönüş 
inglês para turco
Pitçukur, maden ocağı, hastalık lekesi, 
inglês para turco
Pitchziftlemek, konmak, konaklamak, vida hatvesi 
inglês para turco
Placeyer, konum ,alan, bölge;koymak, yerleştirmek, 
inglês para turco
Plaguedveba 
inglês para turco
PlantBitki, fabrika,demirhane,dikmek,ekmek, sıkıca yerleştirmek 
inglês para turco
Plant potSaksı, 
inglês para turco
Plastersıva, sıvamak, yapıştırmak, plaster 
inglês para turco
play\"Oyun, eğlence, sahne oyunu, şaka, fiil, hareket, oynama, faaliyet, davranış, İşleme, ilgi, hareket serbestliği, oynamak, eğlenmek, kımıldanmak, çalg 
inglês para turco
Plentybolluk, çokluk, bol miktar 
inglês para turco
Plumbersu tesisatçısı, muslukçu 
inglês para turco
Pointlessanlamsız, yararsız gereksiz 
inglês para turco
Posepoz vermek, poz verdirmek, ortaya çıkarmak, ortaya atmak, getirmek 
inglês para turco
Possesssahip olm, -si olm; etkilemek, etkisi altın alm 
inglês para turco
Possessioniyelik, sahiplik;hükümdarlık, egemenlik, sömürge 
inglês para turco
PotÇömlek,kap,kavanoz,saksı, saksıya koymak 
inglês para turco
Pourdökmek, akıtmak, dökmek, akmak, çay vb. koymak 
inglês para turco
Preciselytam olarak, tam, kesinlikle ,aynen öyle 
inglês para turco
Premisesbina ve miştemilatı 
inglês para turco
Prescriptionbuyruk, emir reçete, zaman aşımına dayanan hak 
inglês para turco
Pricklydikenli, çabuk kızan ,huysuz 
inglês para turco
Processoluşum, süreç ,işlem, yol, ilerleme, gidiş, seyir, belli bir işleme tabi tutmak, bilgisayarda denetlemek 
inglês para turco
Processorişlemci, işlem yapıcı,işlem birimi 
inglês para turco
Profitkazanç, kar, yarar, kazanç getirmek, kar sağlamak, yararı dokunmak 
inglês para turco
Proofdelil ,kanıt, kanıtlama, e dayanıklı hale getirmek, i geçirmez hale getirmek, e dayanıklı, i geçirmez. 
inglês para turco
Proposeönermek , teklif etm, niyet etm, niyetlenmek, evlenme teklifi yapmak 
inglês para turco
Prosecutehakkında kovuşturma açmak, aleyhinde dava açmak 
inglês para turco
Prosecutionkovuşturma, davacı 
inglês para turco
Publicitytanıtma, reklam, halkın dikkati 
inglês para turco
« Prev Next »
All of ProZ.com
  • All of ProZ.com
  • Pesquisa de termos
  • Trabalhos
  • Fóruns
  • Multiple search